9 Nisan 2015 Perşembe

EĞİTİME STANDARTLAR GETİRMEK KALİTEYİ ARTIRIR MI?

Standardizasyon ve kalite genellikle birlikte kullanılan iki  kavramdır. Bir beyaz eşya, elektrik kablosu, kazak,nevresim takımı ya da kaşar peyniri söz konusu ise kullanıcıların belirli standart özellikleri talep etmeye hakları ve ihtiyaçları vardır. Üreticiler içinse kaynaklardan tasarruf sağlamak ve tatmin edici kalitede mal ve hizmet üretmek için standardizasyona gereksinimi vardır. Bu durumda standardizasyonun kalite için önemli bir şart olduğunu söyleyebiliriz.
 İş dünyasındaki bir çok yöntem ve kavram eğitime transfer edilmiş ve eğitim dünyasına önemli katkılar sağlamıştır. Standardizasyonda böyle düşünülüp öğrenme ortamlarına sokulmuş olmalı.
Kanun koyucuların ve ülke yönetenlerin yukarıdakine benzer verilere dayanarak eğitime standartlar getirmeye çalışmaları da çokça rastladığımız bir durum.
Örneğin 2001 den beri ABD de uygulanan ve şimdilerde amacına ulaşamadığı aşikar olan "no child left behind" projesi. Özetle hiç bir çocuğun eğitimde geri kalmaması standart bir kaliteyi herkesin yakalamasını amaçlıyor. Sonuç ta en düşük paydada birleşen ve topluca kalitesi düşen bir eğitim sistemi.
Antalya da uygulan İLBAP projesi. Düzenli yapılan sınavlar ve ortak kullanılan ders planları.
Okullarımızda yazılı sınavların ortak yapılması.
Talim terbiye tarafından dayatılan ve öğretmenlerin kutsal kabul ettiği dışına çıkılması mümkünsüz müfredat.
Peki bütün bunların neresi kötü?
Standardizasyon özünde bilinçli olarak yapılan bir sadeleştirme işlemidir.
Örnek bir olay anlatayım sıkça yaşadığım. 10 A sınıfına derse giriyorum. Belirli bir hazırlık yapmışım. Aktiviteler planlamışım. Her şey ortalama düzeyde plana uygun gidiyor. Vasat bir ders işliyorum. Sırada 10 B var. Konu ve amaçlar aynı. Ders planım aynı. Dersin işlenişi farklı. Aynı şekilde dersi işleyemiyorum. Bir nedenle uyguladığım yöntem ve hazırlıklar işe yaramıyor. Tecrübelerimi kullanarak bir çok değişiklikler yapıyorum. Amaçların bir kısmına ulaşamıyor yada başka amaçlara ulaşıyorum. Ertesi hafta başka yöntemler deniyorum bu sefer de 10 A sınıfında tökezliyorum.  Etkiler normal şartlar altında benzer tepkiler doğurur. Eğitimde aynı şeyi yapıp farklı sonuç elde ediyorsunuz.
Her sınıf farklı özeliklere ve ihtiyaçlara sahip hatta her öğrenci dahası aynı sınıf pazartesi farklı cuma farklı, bireyler keza öyle saati saatini tutmuyor. Her bir öğrenme deneyimi kendine özgü ve eşsiz.
Şimdi bu kadar farklı değişkenin olduğu bir öğrenme deneyimine standart getirmeye çalışalım. Her bir birey asgari şunları şunları edinsin diyelim. Sonuçta öyle bir kutu oluşacak ki aslında öğrenebileceklerimizin edinebileceklerimizin çok azıyla yetinmek zorunda kalacağız.
Her bir bireye gelişebilecekleri kadar alan bıraksak çok daha fazla gelişecekler.
Ben diğer öğretmen arkadaşımla ortak bir sınav hazırlayıp çocuklarımı bu sınava soktuğum sürece hep asgari paydada bir standart ile yetinmek zorunda kalacağız.
Ben bir öğretmen olarak içinde benim katkım olan esnek bir müfredat istiyorum.
Her sınıfa ve hatta bireye özgü bir ölçme değerlendirme ve standart olmayan kaliteli bir eğitim öğretim ortamı istiyorum.

Kaynaklar:http://en.wikipedia.org/wiki/No_Child_Left_Behind_Act
http://tr.wikipedia.org/wiki/Standardizasyon


YAZAN: Harun Barış TAHTACI
Öğretmen

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder